AH BE ADEM AKBAY; YÜREĞİMİZİ YAKIP GİTTİN, SONUNDA KAVUŞTUN İŞTE ESRA'NA…
Beş gündür aramıza sağ salim dönecek umuduyla, müjdeli haberler almayı beklerken; kederli ailesini, sevenlerini tüm camiamızı yasa boğan kurumumuz çalışanı Adem Akbay'ın cansız bedenine ulaşıldığı haberiyle sarsıldık.
Kim ya da kimler tarafından katledildiği, araştırma ve sorgulaması devam ettiği için bilmiyoruz ama faillerin en ağır şekilde karşılığını bularak adaletin yerine getirileceğine ve devletimizin bu cürmü işleyenlerden hesabını soracağına inanıyoruz.
O'nu son yolculuğuna 6 Mart 2017 tarihinde uğurladık. Gidenlerin ardı sıra yazmak hiç kolay değil. Adem Akbay, teşkilatımızda sevilip sayılan, kimseye zararı dokunmayan bir kardeşimizdi. Yaşadığı dramlara hep birlikte şahit olduk. Özellikle son bir iki yılda çetin imtihanlardan geçerken, yüzünün güldüğünü hiç görmedim. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın, kızı Esra kanserle mücadele ederken o ateşlerin üzerinde yürür gibiydi…
17 Mayıs 2016 tarihinde, canından çok sevdiği Esra'sını elleriyle toprağa vermişti. Gelinlik yerine kefen giyip gitmişti ciğerparesi…
Kavuştular, şimdi yan yana kara toprağın bağrında yatıyorlar. Esra'nın mezarından avuçladığım bir avuç toprağı babasının mezarına atıyordum, tam o sırada değerli büyüğüm Sadık Oturanç'ın kulağıma fısıldadıkları beni alıp başka bir dünyaya götürmüştü adeta. Sırlar âlemine yolculuk eder gibi bir öyküydü anlattıkları.
Esra'nın mezar taşını bir mermer ustasına daha geçen hafta sipariş ettiğini, kızının ölümünden bir hafta önce kendisine gösterilen bir rüyadan uyanıp o gece bir kâğıda not ettiği sözlerin peşine düştük. Uzun süre saklamış, kimseye söylememiş rüyasında gördüklerini. Ailesinden izin alıp, başucuna dikilecek taşa yazılmak üzere mermerci ustasına verdiği o sözcüklerle bitiriyorum. Yattığınız yer nur, cennet mekânınız olsun. Kederli ailesinin ve camiamızın başı sağ olsun…
"Gelinliğimle uçtum,
Bir kuğu gibi…
Huzuruna geldim,
Her kulun gibi…
Özledim seni…"
7 Mart 2017
M. Yavuz ÇOLAK